Günümüz teknolojisinin ilerlemesiyle beraber elektronik cihaz kullanıcılarının kullanım alışkanlıkları da değişime uğradı. Hem jenerasyon farklılıkları hem de evrensel tasarımın farklı boyutlarda kullanılmaya başlaması ile beraber Display dünyasının minimum zamana ve maksimum hıza ulaşmasını sağladı. Dünya genelinde 2018 yılına bakarsak geçtiğimiz son 10 senede Website’ler ve Mobil Uygulamalar evrimini tamamlayarak biz kullanıcıların gündelik hayatlarının bir parçası haline geldi.
Yeni kuşak olan bizler artık bilgiyi, hızlı ve kısa zamanda almayı tercih ediyoruz. Hiç kuşkusuz bu davranış biçimi akabinde teknolojinin kullanım kılavuzunun da değişmesini sağladı. Eskiden İnternette Sörf yapmak isteyen kullanıcılar sadece bilgisayarlarından girebiliyorlardı. Daha sonra yerini Laptop, Akıllı Telefonlar ve Tabletler aldı. Kullanılan ekran boyutları Mobile First kavramı ile çeşitlenerek küçülmeye yöneldi. Artık istediğimiz bilgiyi kablosuz Wifi ile hızlıca tek parmak hareketiyle edinebiliyoruz.
Mobile First, Website tasarımınına başlarken ilk mobil ekranlardan başlanarak büyük ekranlara doğru tasarımının geliştirilmesi kavramına denir.
Website’yi Masaüstü bilgisayarımızdan veya telefonumuzdan açarsak aynı ekranlar ile mi karşılaşacağız?
Konuya mantıklı olarak bakarsak, büyük ekrandaki görüntünün alacağı alan büyük olacağından küçük ekrana aynı şekilde entegre etmemiz mümkün olamazdı. Bu sebeple başta tasarım olmak üzere yazılım tarafında da yeni bir sistem geliştirildi. Bir sitenin veya aplikasyonun tasarlanma süreci büyük ekranlardan değil küçük ekranlardan başlanmasını sağladı. Website Tasarımında ve Aplikasyon Tasarımlarında kullanılan Grid sistemleri ile hem Mobil Uyumlu siteler yapıldı hem de Mobile First kavramı oluşturuldu.
“Keep it simple” mantığı, günümüz Display Design’ın vazgeçilmez mottosu haline geldi. Başta Facebook, Google gibi dev şirketler tarafından geliştirildi ve kullanıcılara yavaş yavaş alıştırıldı.