Toplumsal Felaket Anlarında Dijital İletişim için 7 Öneri

Blog

Çok yakın zamanda İzmir’de şiddetli bir deprem yaşadık. Bu deprem çeşitli nedenlerle üzücü sonuçlara yol açtı. Tüm insanların gündemi bu doğal afet haline geldi, dijital platformlarda da en çok konuşulan konu bu oldu. Böyle üzücü bir toplumsal felaket anında markanızın iletişimine aynı şekilde devam etmek insanların tepkisini çekebilir. Toplumsal felaket dönemlerinde sosyal medya yönetimini, dijital reklamı ve dijital pazarlamayı reklam ajansınız ile birlikte nasıl yönetmelisiniz?

1 Hedef kitlenizin öncelikleri değişti mi?

Müşterileriniz o an satmaya çalıştığınız ürünle ilgilenecek motivasyona sahip mi? Toplumsal felaket anlarında insanlar uzun vadeli ihtiyaçlar yerine kısa vadeli ve hayati ihtiyaçlara yöneliyorlar. Bu sebeple sağladığınız hizmeti ya da sattığınız ürünü gördüklerinde ilgilenmeyebilirler. Eğer müşterilerinizin çok büyük bir kısmı toplumsal felaket anında ürününüzle ilgilenecek motivasyona sahip değilse Google, Facebook ve diğer kanallardaki reklamlarınızın yayın frekansını değiştirmek iyi bir çözüm olabilir. 

2 Sessizlik bazen daha iyidir. 

İletişim tonunuz neşeliyse durmayı deneyin.

Kitlesel olarak üzüntülü, öfkeli, tepkili olunan anlarda neşeli bir tondan iletişim kurmaya çalışmak karşılık bulamayacağı gibi olumsuz bir tepkiye neden olabilir. Bu sebeple sosyal medya ya da diğer kanallardaki iletişim tonunuzun neşeli olduğunu düşünüyorsanız iletişiminizi bir süreliğine askıya almayı deneyin.

3 Herhangi bir şey söylemek zorunda değilsiniz.

Geçmiş olsun dileklerinde bulunmak dışında markanız toplumsal felaket durumuyla alakalı bir şey söylemek zorunda değil. İnsanlara gerçekten bir faydası dokunmayacaksa toplumsal felaket durumuyla ilgili konuşmamak çok daha sağlıklı olabilir.

4 Yardımlaşma konusunda öncü olun.

Yaptığınız bir yardımdan bahsedip diğer insanları da bu yardıma teşvik etmek yardımınızı kartopu etkisiyle çoğaltabilir, güçlendirebilir. Markalar toplumlarda yarattığı etki ile hafızlara kazanırlar. Yardımlarınız kitlelere zaten etki yaratacaktır. Ancak fırsatçı gibi görünmek ile yardımsever olmak arasındaki ince çizgiye dikkat. 

5 Olayı dramatize etmekten kaçının.

Üzücü bir olay hakkında iletişim kurmaya çalışırken tonunuz üzücü olmak zorunda değil. Daha nötr bir ton ile iletişim kurmayı deneyebilirsiniz. Dramatize edilmiş anlatılar insanları kötü etkileyebilir ve insanların bilinçaltlarında markanız ile kötü his istemsizce yakınlaşabilir. Bu sebeple kötü hissettirecek anlatılardan uzak durmak hem markanız için hem de toplumun sağlığı için daha iyi olabilir.

6 Doğru bilgi konusunda öncü olun!

Toplumsal felaketlerde markalar, olaylar ve durum hakkında birçok yanlış bilgi de yayılır. İnsanların teyit edilmiş doğru bilgileri edinmesine yardımcı olurken markanıza dokunan belli başlı konularda doğru içeriğin üretilmesine de destek olabilirsiniz. Videolar ile blog yazıları ile müşterilerinizin doğru bilgiye ulaşmasını sağlayan güvenilir kaynak haline gelebilirsiniz. 

7 Normalleşmeye öncü olun!

Toplumsal felaketler kişilerde derin bir etki yaratır. Bu etki uzunca süre demotivasyon, ölüm korkusu, kaygı bozuklukları gibi sağlıklı düşünmeyi engelleyen sonuçlara neden olur. Sosyal medya ve internette ürettiğiniz içerikler toplumsal normalleşmeye katkı sağlayabilir. 

Benzer Yazılar

Menü