Yapay Zeka Pazarlaması

Vlog

Size bir soru… Elinizde bir sihirli değnek olsaydı ve müşterilerinizin tam olarak ne zaman, neye ihtiyacı olduğunu bilip tam o anda orda olabilseydiniz, işiniz nasıl değişirdi? Kulağa bir hayal gibi geliyor, değil mi? Aslında değil.

Şimdi arkanıza yaslanın ve size bugünün teknolojisiyle yaşanabilecek küçük bir hikaye anlatmama izin verin.

Gözünüzde canlandırın. Zeynep, el yapımı seramik takılar satan küçük bir e-ticaret sitesinin sahibi. Harika ürünleri var ama büyük markaların devasa reklam bütçeleriyle rekabet etmekte zorlanıyor.

Bir gün, pazarlama yapay zekasının karşısına geçiyor ve ona basit bir komut veriyor. Tıpkı bizim Netflix’e bir film sormamız gibi… Diyor ki:

Yapay Zeka, önümüzdeki hafta maaş günü. Son 6 ay içinde benden en az iki kez alışveriş yapmış, sepetine bir ürün ekleyip satın almamış ve son zamanlarda Instagram’da ‘bohem dekorasyon’ ve ‘yaz tatili’ ile ilgili içerikleri beğenmiş olan kadın müşterilerimi bul.

Bakın istek ne kadar spesifik… Şimdi yapay zekanın ne yaptığına dikkat edin. Bu müşterilere standart bir ‘Sepetinde ürün unuttun!’ maili atmıyor. Hayır. Çok daha zekice bir şey yapıyor.

O müşterilerden birinin adı Selin olsun. Yapay zeka, Selin’in sepetinde unuttuğu o turkuaz kolyeyi alıyor. Sonra Selin’in beğendiği ‘yaz tatili’ görsellerini analiz ediyor ve ona özel bir e-posta hazırlıyor. E-postanın başlığı şu:

‘Selin, Bodrum tatili bavulunda bir eksik var gibi…’

E-postanın içinde, Selin’in sepetindeki kolyenin, yapay zeka tarafından yaratılmış, Bodrum’daki bir kumsalda, bohem bir elbisenin üzerindeki bir fotoğrafı var. Altında ise şu metin yazıyor:

‘Selam Selin, bu yaz o harika anılarını biriktirirken, el yapımı turkuaz kolyemizin sana eşlik etmesini istedik. Sadece sana özel, maaş gününe kadar geçerli %20 indirim kodun: SELİN20‘ “

Şimdi bir durup düşünelim. Zeynep ne yaptı? Toplu bir indirim maili atmadı. Müşterisine adıyla seslendi, onun hayallerini (yaz tatili) ve zevklerini (bohem tarz) bildiğini gösterdi, ihtiyacını (maaş günü) anladı ve ona özel, karşı konulmaz bir teklif sundu. Sonuç? Selin sadece o kolyeyi almakla kalmaz, Zeynep’in markasına karşı inanılmaz bir bağ kurar.

Ve şimdi en can alıcı kısım… Size anlattığım bu senaryodaki her bir teknoloji parçası – müşteri verisini analiz etme, davranışları tahmin etme, kişiye özel metin ve görsel yaratma – BUGÜN MEVCUT. Bu, 5-10 yılın hayali değil, bugünün gerçeği.

Bu teknoloji, pazarlamada oyunun kurallarını yeniden yazıyor. Artık mesele en çok bağırmak değil. Mesele, en doğru fısıltıyı, en doğru kulağa, en doğru zamanda ulaştırabilmek. Asıl soru şu: Siz hala megafonla bağıranlardan mı olacaksınız, yoksa fısıldamayı öğrenenlerden mi?”

Benzer Yazılar

Menü