Tüketicinin markayı benimseyip, onunla duygusal bağ kurmasına “marka sadakati” diyoruz. Bir markanın tüketici algısında o sektördeki tek marka olarak görülmesi, satın alma esnasında ilk ve tek tercih olması o tüketicinin marka için sadık müşteri haline geldiğini gösterir. Marka sadakati, sadık müşterinin o markaya olan inancını gösterir ve satın almasını etkiler.
Peki marka sadakati yaratmak için bu markalar ne yapmalı?
Öncelikle tutundurma faaliyetleri çok önemlidir. Tutundurma faaliyetleri dediğimiz kavram, ürünün tüketiciye ilk ulaştığı andan, kullanımdan sonrasına kadarki süreci kapsar. Markanın kimliğini müşteriye hissettirmek, müşterinin bu durumdan memnun kalması ve satın almayı tekrarlaması… Süreç bu şekilde işlemelidir. Buradaki en önemli noktalardan biri de tabiki de müşteri memnuniyetidir. Tüketiciler artık bir çok araştırma yapıp, haklarını savunabiliyor ve markayla iletişim kurmak istiyor. Bu noktada markanın tüketici ile olan iletişimi çok önemlidir. Bu nedenledir ki artık bir çok marka P&R çalışmalarını günden güne arttırıyor.
Marka sadakatinin tamamlandıktan sonra müşteri o markayı sadece ihtiyacı olduğu zaman değil günlük hayatında yaşam tarzına yansıtır, kitlelere markayı önerir, bir topluluğa ait olma duygusuyla hareket eder ve markadan biri haline dönüşür. Çünkü marka o bireyi iç görü ile yakalamış, müşteri marka için kendini özel hissetmiştir.
Günümüzde marka sadakati yüksek olan topluluklar o marka adına fan sayfaları açmışlar, topluluk oluşturmuşlar, sosyal medya ve dijital platformdan birbirlerine ulaşarak etkinlikler oluşturmaya başlamışlardır.
[/fullwidth_text] [spb_single_image image=”22729″ image_size=”full” frame=”noframe” intro_animation=”none” full_width=”no” lightbox=”yes” link_target=”_self” width=”1/2″ el_position=”last”]